TV saati

Hoşgeldin UTKU

Nilciğime yeni bir kardeş daha kim bilir ne kadar sevecekler birbirlerini

Saat 15:00 da 3.300 kg. ağırlığında 49 cm. boyunda sağlıklı bir erkek bebek 20 gün evvel çok ta bekletmeden geldi, hoş geldi :)

Aysun için hep dua ettim zaten kendimden biliyorum günler geçtikçe daha da sabırsızlanıyor insan hadi diyorsun gel artık zaten 8.ayında tamamlamış oluyorlar çünkü normal gelişim süreçlerini doktoru Onur bey bile demiş hadi gelsin artık diye :) zaten ondan sonra çokta gecikmedi bir kaç gün sonra işte geldi Utku bebek.

Göbek adını da doktor Onur kendi adını koymuş..

Minicik suratı nasılda küçük Nilimde bu kadar mıymış diye şaşa kalıyorum bakarken minicik yüzüne Utku da sarışın Kendinden çokta büyük olmayan Sarp bebek gibi.. Koşa koşa Utkuyu görmeye gittiğimizde henüz uyumuştu ama orada olduğumuz sürede uyudu maşallah sakin bir çocuk olur umarım babası gibi ısırgan olmaz :) nede olsa Nillimle paylaşacak çocukluğunu

Doğuş ve Defne Su ile oyun hali

Kremalı Mantar Çorbası

Malzemeler ;

7-8 Adet Mantar
1/2 Soğan
125 gr. Margarin
2 Çorba Kaşığı Un
1/2 Su Bardağı Süt
1 Et Suyu Tableti
3.5 Su Bardağı Su
1/2 Paket Krema
Tuz

Üzerine: 1 Çorba Kaşığı Tereyağı

Yapılışı ;

Mantarları ve soğanı çok ince doğrayın. Teflon tavada sote edin

Ayrı bir kapta margarini eritin. 2 Çorba kaşığı unu kavurun
Yarım su bardağı süt ve et suyu tabletini ilave edin

3. 5 su bardağı suyu ekleyin

Sote edilmiş mantarları da tencereye alın. Kaynayınca kremayı ve tuzu ekleyin. tencereyi ocaktan alın

Tereyağını eritin, çorbanın üzerine gezdirip, servis yapın


Ben bayıldım diyebilirim uzun süredir yapmak istediğim bir çorbaydı, mantar ve krema hastası olarak ikisi bir arada süper bir uyum gerçekten

Zaten kremayı kullana bildiğim her yerde kullanıyorum bu aralar kremalı tavuk ve kremalı makarnada çok lezzetli tavsiye ederim

Hakan ile Nilde çok beyendiler, ama hiç bir şeyi sevmez Küçük dayı Ender sanki süt çorbası gibi olmuş dedi bilmiyoru işte zevkler ve renkler bir deneyin derim ben

Ben tabi bazı malzemelerini farklı kullandım herkes kendine göre yapa bilir tabi yağını az koydum mesela, kremayı 1 paket koydum falan yinede size

Afiyet Olsun....

Japoncayı çözdü :)

Untitled from deniz özkan on Vimeo.

Türkçeyi bilmem ama japoncayı kendince çözdüğü kesin

Nilciğimiz bundan önceki hayatı japonyada geçmiş gibi, anlamadığınız bir sürü şeyler ve hepsi japon aksanıyla türkçesi dilinin ucunda çözülecekte ilk önce japon versiyonunu üzerimizde uyguluyor

Bu aralar hiç de söyleyebileceğini tahmin etmediğimiz kelimeler çıkı veriyor Muazzez babaannesine 'Muajjej' diye sesleni verdi mesela sokağımızın başında oynayan çocuklara buraya gel diyecekti  'buaya ge' diyi verdi

şu zamanında 7 kelime söylemesi normal süreçmiş ama bize yetmiyor o tatlı dilinden  çıkan nilce kelimeleri duymak için sabırsızlanıyor ağızının içine bakıyoruz

Babalar Günü

Dalından Topladıkları

Yaz geldi işte benim iştahsız kızımın dalından kendi topladığı,  kendisinin kopardığı meyveleri yemesini dört gözle bekliyordum daha bir tatlı gelecek, yediği şeye daha başka gözle bakacak diye pek bir hevesleniyordum benim gibi kese kağıdından değil dalından yemeyi seveceğini tahmin ediyordum...

Ağaçlar çiçek açtığından beri kedi oldum etraflarında mırıl mırıl hadi olsun meyvenizde kızım yesin diye hep ağaçların etrafında gezer oldum ve haziran :) hoş geldin haziran kızıma neler getirdin ? :)

Küçük ağaçta ama kendi boyunu aşan çoklukta kirazlar getirdi..

Yerlere kadar uzanan dallarda, kara dutlar getirdi..

Ben küçüklüğümden beri cennet ağacı derim o ağaca küçüklüğümüzde bize cennet ağaçlarını yerlere kadar uzanmış dalların üzerinde salkım salkım meyveleri hiç zahmetsizce elimizi uzattığımızda avucuna gelecek kadar alçaklıkta dalları olan üzerinde meyvaların yığılı olduğu ağaçlar olarak anlatırlardı da bende bahçemizin en köşesine sığınmış bu ağacı hep o anlattıkları cennet ağacına benzetirdim birde şifalıdır ki bu cennet meyvesi her yerini mosmor boyar şifasıyla resmen

Haziran kızıma vişneler de getirdi. Nilin yüzünü ekşitmeyi başaramayan limon tadında

Birde getirmeye hazırlandığı, mis gibi kokan kayısıları var tabi ananesinin küçücük bahçesine ekili küçücük ağaçların üzerinde

Kızımın küçücük ellerine kavuşmaya hazır ve nazırlar

Hafta sonu meyve partisi vardı resmen tek tek topluyor Nil  misafirlerine ikram etmek için; bu Ender dayı için, bu Derya dayı için, birtane de Handan ablan için, şimdi Erdem abin için bir tanede Baba, Dede, Anane, Hatice Halan, Kemal enişten, Halime Teyzen, Büyük babaannen derken bir hevesle dolduru verdi kırıtarak koluna taktığı küçücük sepetinin içini sonra hapur hupur yiyi verdi kendi elleriyle topladığı meyveleri :))

Yemek yemeyecek neredeyse meyvelerden doyurduğu gibi tumbakını kalabalığın sevgiside Nilimi doyurmuş durumda Handan ablasına bir cilveler tam bulmuşken tutturtup elini bütün istediklerini yaptırı veriyor ablasına oda dünden razı insan sevgisiyle dolup taşan nilin özlemiyle gelmiş aylar önce sinde görüşmelerine rağmen Diğer görüşmelerinde gülen bebek demişlerdi Nile Şimdi Handan ablası minicik ayak parmaklarına bezelye tanesi adını taktı gerçekten de kabuğu yeni açılmış bezelyeler gibi top top parmakları :) Halime teyzeside insan kırıntısı demişti :)

Kuzum yine ısını verdi Handan ablasına soğuduğu kimsede yok zati perinin herkese açık melek kalbi her espriye gülecek bir surat hayat hep güldürür seni inşallah yavrucuk muckks :) ay öpesim geldi birden melekimi

O kadar yufka yürekli ki insanın içini ısıtıyor.

Onun sevgisi karşısında sende hep sevgi vermek istiyorsun bir aanı sevgisiz geçirmek istemiyorsun her saniye onu mutlu etme çabası doğuyor insanın içinde onun güler yüzünü görme çabası

Hiç beklemediğin bir anda beklemediğin tepkiler veriyor, çocuk o daha bebek diyorsun kıskanması lazım gelir bir bebeğin huysuzluk yapması, yaramazlık yapması, asi olması beklenir ya şaşırtıyor Nilim beni - bizi maşallah diyeyim bebekliğinden beri böyleydi hep bir paylaşım bir sevgi yoğunluğu bir misafir perverlik ben yine de maşallah diyeyim :)

Nil ile idil havuz sefası

Tuvalet Eğitimi'ne Başlıyoruuzz!!

Artık Nilin altını bağlamak kızımı bu sıcakta o kocaman bezin içine sokmak benimde gerçekten canımı sıkıyor zaten Nilin altını bağlamak evvelden gelen bir sıkıntı oldu benim için

Bebekliğinde seviniyorduk :) ay  ne güzel doldurmuş bebişimizz ohh ohh :o) ne güzel de yapmış rahatlamış ohh oh diye sevinir dururduk çok tuhaf bir şey insana kendi yavrusunun kokusu parfüm gibi geliyormuş gerçekten şişeleme sistemi olsa da saklayabilsek diye hep dile getiriyoruz içimizden geçen isteğimizi

O zamanlar zaten bütün gün yaptığı tek şey memesini emip, uykusunu uyuyup bezini doldurmaktı bu üçü nüde her yerine getirişinde biz mutlu oluyorduk haala da öyle

Ama bez bağlama işi Nil sekiz ayına bastığından ve emeklemeye başladığından beri, süre gelen sıkıntım oldu emeklemeye başladığında bende arkasından emekleyerek bez bağlamaya çalışarak başladı zorluğu, odada daireler çiziyorduk. Yürümeye başladığında ayakta bağlamaya başladım :) şimdi ise koşarak yetişebildiğim kadar bağlıyorum genelde yetişemeyip çıpıl çıpıl elimden kaçırdığımda oluyor

Artık havalar da ısındıkça, bez bağlamam onun içinde çok zor olmaya başladı kendini yerlere atıyor. Bezini kendisi çıkarmaya, cırt cırtlarını sökmeye çalışıyor ki artık çıkara biliyorda onun için diyorum biran evvel yazda hazır gelmiş kıyafetler yavaş yavaş incelmişken Nilimi acil tuvalete alıştırmalıyım

 24 Aydan önce olmaz diyor bütün kitap ve yazılar o nezaman isterse ozaman kendisi söyleyecek diyorlar ama söyledikleri şeyde çocuk kendini hazır hissettiğinde eğitime başlanabilirmiş.

Tamam işte benimde yapmak istediğim tam da bu Nilin hazır olduğunu bir şekilde hissediyorum, bende onun bu alışkanlığı kazana bilme zamanının geldiğini düşünüyorum Bu eğitim değil, zorlama zaten yok, sadece alışkanlık kazandırmak. Kaka çiş tuvalete yapılır, hepsi bu… Mantıklı ama Yavrumu elime aldığımda bu mantığı unuttum gitti emzirmeydi, uyku düzeniydi, ek gıdalar, katı gıdalar derken de şimdi zamanı gelebildi.

Oysa ki babaannem 40'ı çıktığından beri kızım tut çişe öyle öyle alışacak eskiler öyle yaparmış diye her fırsatta hatırlatıyordu, ben her zamanki gibi kulak ardı ediyordum çünkü babaannemin söyledikleriyle doktorun tavsiyeleri hiç bir zaman birbiriyle örtüşmüyor her zaman tam tersini öneriyor doktorlar

Ben artık Nilin o sinyalleri verdiğini görüyorum uzun süredir çişini yaptın mı dediğimizde yere oturup ııh mıhh bize shovlar yapıyor ve tuvaletinide yaparken evde ki köşeleri mesken edinmiş durumda yanına gittiğimizde de çok utanmış ve rahatsız olmuş olacak ki feryat figan ağlamaları başlıyor. Olay olup bittiğinde de bahçup belki bezden rahatsız gelip kollarıma atılıp kuzu kuzu koynuma giri veriyor 'annecim beni bezimden kurtar' der gibi.

Bundan 1 ay önce lazımlığı alındı. O zaman bile başlıya bileceğini düşünüyordum ama kendisi oturmak istemedi bende biraz ara verelim bakalım dedim, herhalde kitapların dediği gibi iki yaşını beklememiz gerekecek dedim ama bir ay anca dayanabildim ve dün tekrar denedim sonuç olarak tüm gün bezi kup kuruydu ilk lazımlığını kullanışına o kadar sevindim, şaşırdım ki bu kadar kolay olabileceğini tahmin etmemiştim sevincimden çığlık çığlığa yavrunun boynuna sarıldım oda tabi benim mutluluğuma sevindi gözleri ışıl ışıl heyecan içinde başarmıştı oda farkındaydı...

Beni mutlu etmek için beni güldüre bilmek için elinden geleni ardına koymayan bir çocuk zati bunuda beni mutlu edebilmek adına en zaından başaracağına inanıyorum ;)

İşte buda tuvalet deneyiminin ilk günü olmuş oldu, daha kendi söyleyemese de lazımlığına oturttuğumda çişini itirazsız yapıyor ve her yaptığında da çok mutlu bir şekilde kendini alkışlıyor. Alkııış benim kızıma :)))))

Şimdi alıştırma külotları vesaireler diğer teknik işler peşinde kızımın işini kolaylaştırmalıyım

Tracy Hogg der ki;“Sağduyunuzu ve çocuğunuz hakkındaki bilginizi kullanın.

Her Fırsatta Havuz

Yine ananeyle dedesi uyanmadan geldik Nilimin bahçesine hov hov'ları vakvakları çimleri oyuncakları bekliyordu Nili evde biraz daha sabrı yoktu bebişin giyinmek bile istemiyor biran evvel gidelim diye elimden kaçıp kapıya doğru koşturuyor...

Bizde takıldık babasının peşine geldik ananeye ;)

Sabah saatlerinde yüzünü gösteren güneşten hemen faydanalım istedik 'aa hava ne kadar sakin' dedim anneme hemen Nile doldurayım havuzu dedim annane; daha erken öğleden sonra hava daha güzel olur dedi amma iyiki de sabırsızlığım ağır basmış ta dinlememişim

Birden grileşen gökyüzü ardından sakin sakin yağan yağmur geldi. Güneşli olacağını beklediğimiz öğleden sonramıza :) ama olsun Nil çıkardı ya güzel günün tadını yağ yağmur dedik şimdi dilediğin kadar yağa bilirsin :))))

Kitap Kurdu

Kitap ve televizyon kurdu oldu çıktı odasına geldiğimizde direk kitaplarına gidiyoruz hepsini teker teker yere dağıtılıyor sayfalar çevrilip hayvanlar taklit ediliyor bilmediği yada daha sesini çıkaramadığı ses varsa yavrucum gözümüm içine bakıp tekrar etmemi istiyor.

O an işine gelirse yapıyor yok yapamadıysa da uygun bir zamanda yada başka bir günde ummadığımız bir anda başarı veriyor

Birde televizyonu var tabikide günde iki sefer izlediği, bir yatmadan önce babalı kızlı koyun koyuna karşısında keyif yaptıkları televizyon saatleri var, birde gündüz kahvaltı keyfini televizyon karşısında istiyor Nilcim ama ekrandan da çok şey öğrendiğine inanıyorum her geçen gün programlara karşı dahada bilinçli oluyor..

Az kaldı bilgisayar kurdu da olacak tüm materyallerini eksiksiz kullanabiliyor maus, klavye, kulaklık teker teker hepsinin gereklerini yerine getiriyor.

Bugün de fotoğraf makinasından videosunu izletmemi istedi bir-iki kez izledik bir daha izleyelim istedi bu sefer kendi play tuşuna basarak çalıştırdı benim gözler faltaşı tabi o kadar küçük bir tuş ki nasıl olmuştu da, benim o küçücük tuşa bastığımı, o küçücük ömründe edinebildiği dikkatiyle fark ede bilmişti hayretler içinde öylece kala kaldım..:)))

Oda bunu başara bilmenin, yüzüne yansıttığı ışıkla baktı gözlerimin içine ve sonra yine bir daha-bir daha Nilin play tuşuna basarak oynattığı videoyu izledik birlikte eylendik :o))))

16 aylık Nil

Nilin dayısı Denizin kardeşi Enderin abisi askerden geldi..

Burnumuzda tüte tüte resimlerine bakarken Nil de hep gösteriyordu küçücük parmaklarınla unutacağını sandığımız , buzdolabın üzerinde duran kamuflajların içinde ki dayısının gülen fotoğrafını

Bundan altı ay önce Nil daha yürümüyorken yeni yeni emeklemeye başlamışken, en az şimdiki kadar güler yüzlüyken askere uğurlamıştı dayısını ,

Kızımın dayısı geri geldi ve bir bakışla ısındı pembe kalbi, herkese yer vardı o pembe sonsuzluğunda hep izledi dayısını dayısının anlatılarını, nerdeydin sen dedimi içinden geçirdimi bilmiyorum ama hep gözü ondaydı kandı çekmişti işte, onunla bir muhabbet kurma yakalama çabasındaydı ve sonunda Nilin beklediği o an;

Derya anlatırken zor geçen günlerini, yaptığı idmanları,  Nil kendince komik olan bir hareket yakaladı Deryasından.. HOop hoplayı verdi dayısının karşısına meğer dayısı yapmış farkında bile değiliz odaklandığımız konular Nil den farklı. Nilin pür dikkat kesildiği, yapa bildiği gibi anlayabildiğide hareketleriymiş Dayısının şimdi etiketi bu.. Derya dediğimizde Deryayı gördüğümüzde ilk iş dayısını hoplatmak, hoop hareketini dayısına yapıştırdı, bir nevi onların selamı oldu yanii

Fıldır fıldır cin gibi hatalı hiç birşey konuşmaya gelmiyor yanında her şeyin raporunu veri veriyor gelen ilk kişiye tek heceli kelimelerde kullansa, beden dili şaşırtacak kadar gelişti. Fiziksel gelişmesi zaten beni bitiriyor büyümesine ne kadar sevin semde korkularım her geçen gün dahada artıyor onu zapdedemiycem korkusu sırtımda anında kaybolu veriyor. Ne zaman gülecek derken ne zaman emekliycek,ne zaman yürüyecek derken ve ne zaman koşacak şimdi uçuyor resmen hala zombi tarzı gitse de elleri önünde demek sitilin önemi yok önemli olan işlev yine de o süper hızlı, hızlı gonzales :o)

Sürekli olarak sınırlarını zorluyor bugün masanın üzerine mi ulaştı yarın tezgaha ulaşmak için mücadelesi başlıyor bugün koltuğamı  tırmandı, yarın koltuktan cam kenarına tırmanmak için mücadelesi başlıyor

Birde çok hoşuna gidiyor başardığında bizi taklit edercesine alkış tutuyor kendine, gözleri ışıldıyor farkında başarısının benimde görmem için ''ııhh ııhh'' bana bak demek bende görecekmişim başarısını sende alkışla beni diye kırıtıyor birde nazlım..

16 Aylık çocuk gelişimi

Çocuğunuzun dünyayı algılaması hızla gelişiyor. Örneğin artık mum boyanın yenilecek birşey olmadığını biliyor. Artık onları kavrayıp sizin için harika resimler çizebiliyor. Basit oyunları anlayıp, oynayabiliyor, ceeee yapmayı seviyor veya vücudun bölümleri söylendiğinde yerlerini gösterebiliyor..

Ancak halen ayakta iken hareketlerine çok hakim değil. Onun için merdivenlerin derinliğini kestiremeyebilir veya size sarılmak için koşarken sendeleyebilir … düşmeden ona hemen sarılın. !

Hayatınız nasıl değişiyor? :

Çocuğunuz hayatın zorlukları ile karşılaştığında gözyaşlarına boğulabilir, bağırabilir. Ondan susmasını veya durmasını istemeyin büyük bir ihtimalle duramaz zaten. Onun yerine sabırlı olun, onu rahatlatmaya hazır olduğunuzu gösterin, ona varlığınızı hissettirin. İlk fırtınayı atlattıktan sonra sakinleşecektir..

Ebeveynlerden İpuçları : Kütüphane – kitapçı eğlencesi

“Çocuğunuzu meşgul tutmak zordur. Size bir kitapçıya veya kütüphaneye gitmenizi tavsiye ederim. Kitaplar,

kasetler, DVD’ler, özel materyaller, kırtasiye ürünleri arasında çok güzel vakit geçiriyorlar ve onlara bakmak bedava.”

Fiziksel Gelişim : Büyük Tutkular

Çocuğunuz son birkaç aydır etrafını keşfetmekle meşgul – objeleri kavramak,incelemek, onları ağzına almak, yere vurmak gibi. Diğer taraftan onun kendi fiziksel yeterliliklerini sınamayı sevdiğini de farketmiş olmaşısınız. Yürüyebildiğini biliyor yani mutlaka ağır birşeyler örneğin kutular taşımak isteyecektir ve çoğunlukla beceremeyecektir.

Artık kanepenin üstüne çok rahat tırmanabiliyor, yani artık sandalyeyi mutfak tezgahının yanına itip, daha yukarılara ulaşıp, oraları incelemek istemesi doğal olacaktır. Eğer halen yapmadı iseniz, bu gibi girişimlerie yönelik evinizi güvenli hale dönüştürün.

Mutfaktaki tehlikeli araçları ulaşılabilir mesafeden kaldırın hatta mümkün ise kilit altına alın, sıcak tencerelere dikkat edin.

Evdeki temizlik araç, gereç ve ürünlerini, ilaçları sakın açık alanda bırakmayın.

Ne Yapabilirsiniz :

Eğer çocuğunuz kendi fiziksel yeterliliklerini sizinle beraber sınamak istiyorsa, çocuk gelişim uzmanı Marilyn Segal’ın komik oyununu onunla oynamayı deneyebilirsiniz : Onu ellerinden tutun ve sizinle birlikte aşağı eğilmesini sağlayın. Beraber aşağı yukarı eğiliğ kalkarken ona tatlı melodiler mırıldanın

Eğer çocuğunuz yürümekte zorlanıyorsa, uzmanların önerdiği çocuğunuzun kendisine güvenini arttıracak şu aktiviteyi deneyebilirsiniz. İlk başta çocuğunuzun sırtı duvara gelecek şekilde ayakta durmasının sağlayın. Siz de onun karşısında bir metre kadar uzakta durun. Elinizi uzatın ve çocuğunuzun ona uzanıp tutmasını sağlayın. Bir, iki adım geri giderek diğer elinizi tutmasını isteyin. Sonra onu tekrar duvar kenarına götürün ve aynı aktiviteyi defalarca tekrarlayın. Giderek daha uzaklaşın ve çocuğunuzun size doğru gelmasını sağlayın.