Nil: Annecim gel bak içeride sana bir hüprizimiz var...
Anne: Aaa.. Nekadar güzellermiş hemde üç tane
Nil: Aşk kalbimiz onlar beyaz olan ben, turuncularda henle(seninle) babam
Annne: İsimleri ne olsun peki onlara seslendiğimizde bize bakmaları için isimleri olması gerek
Nil: Beyaz olanın adı Pastel, Turuncularda Mız-mız olsun
Anne: Niiiil çok orijinal isimler bunlar :)) aferin sana
Nil: hıı??
Baba-kız bugün biraz gezinelim dediler, parktı bahçeydi biraz sonra babamız telefonla bizi arıyor Nil vitrinde balıkları gördü evde beslemek istiyor...
Zaten bu aralar yüreğimize ılık ılık işliyordu bir hayvan edinmeyi ne zaman bir alışveriş merkezine girsek ilk yapıştığımız cam petshop camı oluyor keşke bu köpek benim olsa diyip, yapamayacağımız şeyler için bizi üzüyor çünkü; şimdiye kadar Nilin bizden istediği bir şey doğru düzgün olmadı ve bir şeyi dile getiriyorsa bunu gerçekten istiyordur ve biz bunu maalesef alamıyoruz isteme kızım bizden yapamayacağımız şeyler isteme olmaz olmamalı böyle bir sorumluluk almamalıyız kızımızın bu büyük hayvan sevgisine karşı durmalıyız direnmeliyiz diye babasıyla birbirimize telkinlerde bulunup duruyoruz.
Nil ne kadar şanslı bir çocuktur ki onun köyü var ineği, köpeği, ördeği, tavuğu, kedisi böceği var tabiki de bunlar var olduğu için ilk önce Nil bu sevgileri karşılıksız sevmeyi öğrendi hayvanlardan ortada hiç bir şey yokken üstüne atlayıp ona sevgi gösterisi yapan köpekten öğrendi hayvan sevgisini şimdi de onu hep yanında yaşatmak istiyor haklı olarak ama yinede dayanacağız diyorum, diyeceğim o ki babamız bugün balık deyince daha fazla dayanamamış, yapma dedim, ölür dedim bu büyük acı demek dedim, ama yinede Nilin mutluluğu son noktaydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder