Dil gelişimi
- Kelime haznesi, ortalama 1500 sözcüğe ulaşmıştır. 4. Yaş boyunca bu rakam 2500’e ulaşacaktır. Bir seferde sekiz kelimeyi birbirine bağlayarak, ayrıntılı hikayeler anlatabilir.
- Anlatımları, yalnızca başından geçmiş olaylara dair değil, aynı zamanda rüya ve imgeleriyle ilgili de olacaktır.
- Konuşmasının çoğu gayet açıktır. Bununla birlikte 5 yaş ortalarına kadar F, V, S ve Z sesleri hala sıkıntı verebilir.
- Dil bilgisi hataları azalır.
- “Nasıl” ve “nerede” sözcüklerini kullanarak sorular sorar ve hatta sizin pek çok “neden” sorularınıza cevap verebilir.
- Bir kısmı doğru, bir kısmı hayal ürünü uzun öyküler anlatırlar.
- Şarkı, tekerleme söylemek, duydukları şeyleri tekrar etmek gibi alışkanlıklar oluşur.
Sosyal gelişim
- Yaşıtlarıyla oyun oynamaktan ve masal dinlemekten çok keyif alırlar.
- Arkadaşlarıyla düzenli olarak iletişim kurar. Hatta bir “en iyi arkadaş” seçmiş olabilir. Genellikle- fakat her zaman değil- seçilen çocuk aynı cinsiyetten olacaktır.
- Yaşıtlarıyla genelde patronculuk oynarlar ama arkadaşlarının ne istediğini anlamadıklarında konuşmak yerine bağırıp tepinmeyi tercih ederler.
- Çocuğunuzun arkadaşları, onun davranışı üzerinde gerçek bir etkiye sahip olmaya başlayacaktır.
- Basit kuralları anlar ve grup içinde oynarken genellikle onlara itaat eder.
- Gerçek hayatı taklide dayanan oyunlar daha karmaşıklaşır.
Duygusal gelişim
- Çocuğunuzun hayal dünyası oldukça aktif olmaya devam edecektir. Gerçek ile hayali olanı ayırt etme yeteneği önemli ölçüde artar.
- Duyguları ve çevrelerindekilerin duygusal ihtiyaçlarını anmaya başlar
- Kendine güvenleri artar. İnsanların gözlerine bakar ve dinlemelerini ister.
- Cinselliğin daha çok farkında olmaya başlar. Kızlar ve erkekler arasındaki farklılıklar hakkında sorular sormaya başlayabilir, cinsel bölgelerini inceleyebilir ve diğer çocukların özel bölgeleri hakkında merakını ifade edebilir.
- Anne babalarını kıskanma eğiliminde olabilirler.
Fiziksel gelişim
- Dört yaş çocuğunuz bu yıl ortalama 2 kilo alacak ve 5 cm uzayacaktır.
- Yüz hatları daha belirgin olacaktır.
- Bu yaşlarda çocukların hareketleri çok hızlanmıştır. Üç yaşındaki sakinliğinin yerini sürekli koşarak hareket etme almıştır.
- Koordinasyon ve dengesi, yetişkin birisininkine benzer olacaktır. Ayak parmağının ucunda durabilir, tek ayağı ile zıplayabilir ve takla atabilir.
- Fırlatma, tutma, sektirme gibi top oyunları oynayabilirler.
- Diş fırçalama, giyinme, ayakkabı bağlama gibi eylemler anne babanın ufak yardımlarıyla başarılabilir.
- Kısa bir mesafeyi bir çizgi üzerinde gidebilir, üç tekerlekli bisiklete binebilirler.
- Yılın sonuna doğru, muhtemelen basit geometrik şekilleri kopyalayabilecek, bazı harfleri yazabilecek, bir boya fırçası ile boyama yapabildiği gibi, kesme ve yapıştırma da yapabilecektir.
Disiplin
- Onunla ne yaptığını, nereye gittiği, neler gördüğünü konuşun. Sizinle konuşurken onu ilgiyle dinleyin ve konuşmayı monologa döndürmeyin.
- Onlara öfkeleriyle başa çıkmalarında ve başkaları ya da kendilerine zarar vermeyecek şekilde öfkelerini ifade etmelerinde yardımcı olmak önemli. Aynı zamanda ona, negatif enerjisini aktarabileceği uygun bir yer sağlayabilirsiniz. Örneğin, minyatür bir yumruklama kum torbası…
- Çocuğunuzun oyundan keyif alması için değişik bir ortam yaratmanız, bölünmeyecek bir zaman ayarlamanız ve ona yol göstermeniz gerekir.
- Sosyal becerilerini geliştirmeye çalışın, sınıf dışında bir iki sınıf arkadaşını bir araya getirecek oyun zamanları düzenleyin.
- Çocuğunuzun televizyon izlemesini dikkatle takip edin. Uygun şekilde kullanıldığı takdirde, televizyon iyi bir eğitim aracı olabilir. Ama televizyonun yanlış şekilde izlenmesi, çocuğunuza zararlı olabilir.
- Bu yaşlarda gruplama yapmayı öğrenmiş olacağından birlikte şekillerine, renklerine, boyutlarına göre objeleri gruplandırma oyunları oynayın.
- Çocuklar kendilerine çok güveniyormuş gibi dursalar da ailelerinin onları desteklemeyeceği korkusunu hep taşırlar. Bu sebeple anne-babalarının onlar için en güvenilir kişiler olduklarını bilmeye ihtiyaçları vardır.
Kaynak ; Mother and Baby ve Psikolog Ayben Ertem’in yazılarından derlenerek hazırlanmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder